Blog Yazılarımız - Bilgi Kütüphanesi | Bor ve Bitkisel Ürünler

At Kestanesi (Aesculus Hippocastanum)

At Kestanesi (Aesculus Hippocastanum)

Diğer isimleri: Hindkestanesi, Marronnier d’lnde, Aesculus hippocastanum

Atkestanegiller familyasından; yaklaşık 15-30 metre yüksekliğine sahip süs bitkisi olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır. Baş parmak şeklinde iri yaprakları vardır. Çiçek çamaya Nisan-Temmuz aylarında başlar. Kestaneye benzeyen meyveleri sonbahar aylarında toplanır.

Alıç Yaprağı (Cragetus Monogyna)

Alıç Yaprağı (Cragetus Monogyna)

Alıç bitkisinin latince ismi “Crataegus Monogyna”dır. Gülgiller familyasından olan Alıç, ormanlık alanlarda, dereye bakan dik yamaçlarda ya da çalılıklarda yetişen dikenli bir ağaçtır. Ülkemizde ve Avrupa’da oldukça yaygın bir bitki türüdür. Sadece Türkiye’ye özgü 20 türü vardır.

Halk arasında Ekşi Muşmula, Beyazdiken, Geviş, Yemişen, Edran olarak da bilinir. 

Eski kültürler ve halklar tarafından hem meyvesi hem de yaprakları sıkça tüketilmiştir.  Alıç çayı, Almanya, Avusturya ve Avrupa kıtasında geleneksel olarak kullanılan bitkisel çaylar arasında yer alıyor. 

Alıç’ın meyveleri sonbaharda olgunlaşır. Ekşimsi hoş bir tadı vardır.  

Alıç Yaprağının Faydaları

  • Alıç, güçlü antioksidan özelliği sayesinde kalp ve damar sağlığını korumada oldukça aktif görev alır.
  • Kalp destekleyici ve kalp-damar sistemi fonksiyonlarını normalize etmek için kullanılmaktadır.
  • Antioksidan özelliğiyle idrar yolları ile ilgili rahatsızlıkların önüne geçer.
  • Hafıza güçlendirici özelliği vardır.
  • Hormon seviyesini düzenleme etkisi ile alıç, duygu bozukluklarının önüne geçmektedir.

Anason (Pimpinella Anisum)

Anason (Pimpinella Anisum)

Latince adı “Pimpinella Anisum” olan Anason, maydanozgillerdendir. Ortaçağdan günümüze kadar hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Anavatanı Doğu Akdeniz’dir. Ülkemizde; Ege, Marmara ve Güney Anadolu’da yetişmektedir. Hasatı Temmuz ve Ağustos aylarında yapılır. Anasonun çiçekleri beyazdır ve yakıcı, aromatik bir tadı ve kokusu vardır.

Yatıştırıcı özelliğiyle bilinen anasonun birçok faydası bulunmaktadır;

  • İştah açıcıdır, yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir.
  • Vücutta meydana gelecek enfeksiyonlara karşı direnci arttırır.
  • Gaz söktürücüdür.
  • Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir, öksürüğü keser.
  • Kalp basıncını destekler.
  • Sinirleri yatıştırır, strese iyi gelir.

Mercanköşk (Origanum Majorana)

Mercanköşk (Origanum Majorana)

Ballıbabagiller familyasından olan mercanköşkün Latince adı “Origanum Majorona”dır. Ülkemizde de çeşitli türleri olan mercanköşk; Akdeniz, Ege, Trakya, Marmara bölgelerinde yabani olarak yetişir. Akdeniz havzası bitkisidir. Kurak yerlerde, kayalık bölgelerde sıkça rastlanan, çalı görünümlü, hoş kokulu, çokyıllık bir bitkidir.

Halk arasında Keklikotu, Güveyotu ya da Mercan Köşkü isimleriyle de bilinir. Mercanköşkünün yeşil yaprakları, Haziran ve Ekim ayları arasında beyaz ya da pembe çiçeklerle dolar. Farsça’dan Türkçe’ye geçen “Mercanköşk”; “dağın keyfi”, “dağın neşesi” gibi anlamlara gelir. Kekiğe yakın bir tatta oluşuyla Romalılar döneminden beri özellilikle Orta Avrupa’da ün salmıştır. 

En çok bilinen yararı sindirim sistemi üzerine olan mercanköşkün faydaları şöyle sıralanabilir;

  • İştahı düzenler.
  • İshal ve kabızlığa iyileştirici etkisi bulunmaktadır.
  • Anksiyete ve stresi azaltmaya yardımcı olur.
  • Cinsel artırılmasını sağlar.
  • Adet düzenleyici etkisi vardır.

Melisa (Melissa Officinalis)

Melisa (Melissa Officinalis)

Nane familyasından olan melisanın latince adı ‘Melissa Officinalis’ dir. Melisa, Yunanca ‘arı’ kelimesinden türemiştir. Anavatanı Güney Afrika ve Akdeniz havzası olan melisa, ülkemizde yabani olarak hemen hemen her bölgede yetişir. Melisa dört mevsim yemyeşil olmasıyla bilinir, limon kokulu, çokyıllık otsu bir bitkidir.   

Güzel bir kokuya sahip olan melisa, insana dinginlik, hafiflik ve rahatlama hissi verir. Melisa, minik beyaz çiçeklerini yaz aylarının sonuna doğru açar. Halk arasında bal bitkisi, mavi balsam,nane balsamı, acem otu, tatlı balsam,oğul otu ve  limon otu olarak da bilinir. Melisa, eski çağlardaki insanlar tarafından tütsü olarak kullanılmıştır. Tütsünün limonsu kokusunun insanı kötülüklerden, kem gözlerden uzak tuttuğuna inanmışlardır.

Şifalı olmasıyla da bilinen melisanın faydalarını şöyle sıralayabiliriz;

  • Stresi ve kaygıyı azaltır.
  • Uyku düzenine yardımcı olur.
  • Beynin fonksiyonlarını artırarak hafızayı güçlendirir.
  • Uçuk tedavisinde kullanılır.
  • Çay halinde tüketildiğinde sindirimi kolaylaştırır.
  • Adet öncesi sendromunu (PMS) ve adet kramplarını hafifletir. 

Kedi Otu (Valerian)

Kedi Otu (Valerian)

Kedi otu, yaklaşık 2 m boyunda ana kökü kısa, kahverengi ve silindir biçimde olan, içi beyaz dışı sarıya yakın esmer yan köklere sahip çok yıllık bir bitkidir. Antik çağlardan bu yana başta sinir bozuklukları olmak üzere pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır.

​Faydaları

  • Antik çağlardan bu yana geceleri yaşanan uykusuzluk problemleri için kullanılmaktadır.
  • Sinirsel sebeplerle oluşan huzursuzluk, mide bağırsak ağrıları, kalp rahatsızlıklarında kullanılır.
  • Spazm çözücü özelliğinden dolayı vucüdumuzda oluşan krampları ve regl döneminde ortaya çıkan sancıları yok eder.
  • Gerginlik tipi baş ağrılarına ve migrene iyi gelir.

Başka ilaçlarla etkileşime girebileceğinden doktorunuza danışmadan kullanmayınız.

Sarı Kantaron (Hypericum perforatum)

Sarı Kantaron (Hypericum perforatum)

Etken Maddeler:

Antrasen türevleri, flavonoitler (özellikle hiperozit), ksantonlar, hiperforin ve adhiperforin, uçucu yağ, oligomerik prosiyanidinler, kateşin tanenler, kafeik asit türevleri [1]. Hafif antidepresan ve sedatif etkinlik bitkide ve preparatlarında sayısız doktor tarafından bildirilmiştir. Çalışmalara göre aktif maddelerin monoamin oksidaz inhibisyonu sayesinde antidepresan etki oluşmaktadır. Diğer güncel çalışmalara göre bitki serotonin gerialımını inhibe etme özelliğiyle antidepresif etki göstermiştir.

Haricen yağlı hypericum preparatları akut ve çürümüş yaraların, miyaljinin ve birinci derece yanıkların tedavisi ve post tedavisinde kullanılır. Yağlı Hypericum preparatları yüksek flavonoit içeriğine bağlı olarak antiinflamatuvar etkinlik gösterir. Anksiyete, depresif duygu durumu, cilt inflamasyonu, darbe morlukları, yaralar ve yanıklar etki görülen kullanım alanlarıdır [1]. Sarı kantaron yağının diyabetik sıçanlarda yara iyileşmesine etkinliği görülmüştür. Sarı kantaron yağı uygulanan grupta düşük malondialdehit seviyeleri ve daha yüksek mekanik kaliteyle, daha az fibrozla diyabetik sıçanlarda doku iyileşmenin daha düzgün ilerlediği görülmüştür [2].

Literatür

1. PDR for Herbal Medicines (1st ed). ; Montvale, New Jersey; Medical Economics Company; 1998:905-908.

2. Talas, M. F. (2016). Effects of Hypericum perforatum on an Experimentally Induced Diabetic Wound in a Rat Model. Wounds, E10-17.

OktaBor Hakkında Genel Bilgiler

OktaBor Hakkında Genel Bilgiler

İyi Huylu Prostat Büyümesi:
Öncelikle “prostat”ın erkeklerde doğuştan var olan bir organ olduğu, 45-50 yaşlarında başlayıp yaş ilerledikçe büyüyen bir seyir izlediği bilinmelidir. Halk arasında “prostat” olarak bilinen iyi huylu prostat büyümesi tıbbi tabirle “benign prostatic hyperplasia” (BPH) ise erkeklerin idrar yolunun etrafını sarıp spermin dışarı atılmasından sorumlu olan prostat bezinde meydana gelen hacimsel artış ve bunun sonucunda idrar problemlerinin yaşanmasına neden olan bir hastalık olarak tanımlanır. Tedavi edilmediğinde, kişinin hayat kalitesini azaltan, uyku düzenini bozan iyi huylu prostat bezi büyümesinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir.

Prostat kanseri; prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ile ortaya çıkan, tedavi edilmediğinde kemiklere, lenf sistemine ve organlara yayılabilen, belirtileri ortaya çok yavaş çıktığı için tanısı zor olan bir hastalıktır. Dünyada oldukça yaygın olarak görülen prostat kanseri, Türkiye’de de akciğer kanserinden sonra ikinci sırada olup, ortalama her 12 erkekten birinde görülmektedir.

Prostat büyümesinin prostat kanserine neden olabileceğine dair bilgiler doğru olmasa da iyi huylu prostat büyümesine ilişkin belirtiler aynı zamanda kötü huylu prostat kanseri için de geçelidir. Yani idrara çıkmada zorlanma, çatallı ve zayıf idrar akışı, idrar yaptıktan sonra geride idrar varmış hissi, ani idrar sıkışıklığı, idrar tutamama/kaçırma, geceleyin sık tuvalete çıkma, ağrılı boşalma gibi iyi huylu prostat büyümesine ilişkin bulgular, aynı zamanda kötü huylu büyümenin de bir bulgusu olabilir. Bu bulgulardan herhangi biriyle birlikte kasık, kalça, bel, sırt ağrıları varsa ve idrar veya menide kan görülmesi, idrar yapamama gibi durumlarda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Bor ve Prostat İlişkisi:
Bilimsel araştırmalarla bor elementinin iyi huylu prostat büyümesine (benign prostat hiperplazisi) karşı etkin olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca bor’un son zamanlarda konuşulan en yararlı etkilerinden biri  kanser türleri için riski azaltmasıdır. Bu etki, bor ile prostat kanseri arasında ters ilişki bulunduğunun anlaşılmasından bu yana yapılan çalışmalarda bor’un, prostat kanserine karşı koruyucu ve tedavi edici özelliklere  sahip  olduğunu göstermektedir.

Kanser ile ilgili yapılan bazı çalışmalarda kanserin hücre zarının zayıflaması sonucu ortaya çıktığı gözlenmiştir. Bor, hücre zarı fonksiyonları için çok önemlidir; zira bor eksikliği hücre zarının çözülmesine sebep olmakta, hücre zarının çözülmesi ise tümörlerin yayılmasını tetiklemektedir. Diğer taraftan bor türevlerinin, tümörleri yok edici, iltihap önleyici, pıhtılaşma ve doku bozulmasını önleyici olduğu bilinmektedir. Bor’un bu özellikleri dikkate alınarak prostat kanseri olan hastalar üzerinde yapılan klinik araştırmalarda; hastalarda testosteron dengesinin sağlandığı, PSA değerinin düştüğü ve %64 oranında prostatın küçüldüğü tespit edilmiştir.

Bu tespitler doğrultusunda hazırladığımız borlu bitkisel karışıma ilk önce “Bor Lösung” demiştik. Ar-Ge çalışmaları neticesinde formülasyon gözden geçirilip iyileştirilerek meydana getirilen ve gıda takviyesi izni alınan yeni karışıma ise “Okta-BOR” adını verdik. Üstelik bu karışımla içilecek su, alkali su olmaktadır. Alkali su da kandaki pH değerini sağlıklı bir seviyeye yükseltmek, vücutta oluşan fazla asitleri etkisiz hale getirmek ve vücuttan dışarı atmak için içilmesi tavsiye edilen su türüdür. Alkali su, yüzey gerilimi az olan bir su türü olduğundan dolayı vücut tarafından daha kolay emilir ve vücuttaki hücrelerde bulunan sıvı seviyesini ideal seviyeye getirir.

Kullanım Alanı:
Oktabor, prostat büyümesi ve buna bağlı işeme sorunları ile PSA değeri yüksek olanlar, prostatit (prostat iltihabı), idrar yolu enfeksiyonu, mesane problemi bulunanlar ve böbrek taşı düşürenler ile prostat kanseri tedavisi görmüş veya prostat kanseri riski taşıyan erkeklerin tedavilerine destek amacıyla kullanmaları önerilir. Ayrıca sağlıklı yaşama önem veren, alkali su kullanmak isteyen, bor’u gıda takviyesi olarak almak herkese tavsiye edilir.

Önemli Uyarı: İşin ehli olmayanlar tarafından piyasaya sürülen, prostat tedavisi için orjinal ürün denilerek satışa sunulan borlu ve bitkisel ürünlere karşı ziyaretçilerimiz dikkatli olmalıdır.

Bor Nedir ?

Bor, atom numarası 5 ve kimyasal sembolü B olan kimyasal elementtir. Bor bir yarı metaldir. Gerek Güneş Sistemi’nde gerek Dünya’nın kabuğunda düşük miktarlı bir elementtir. Buna rağmen, doğada rastlanan bileşiklerinin (borat minerallerinin) suda çözünürlüğü nedeniyle belli yerlerde yüksek yoğunlukta bulunabilir.

Elementel bor doğada bulunmaz. Endüstride yüksek saflıkta bor zorlukla elde edilebilir çünkü bor, karbon ve başka elementlerle bileşikler oluşturur. Borun çeşitli allotropları vardır: amorf bor koyu kahverengi bir tozdur; kristal bor ise siyah, son derece sert (Mohs sertlik skalasında yaklaşık 9,5) ve oda sıcaklığında düşük iletkendir. Elementel bor, yarı iletken endüstrisinde bir dopant olarak kullanılır. Yüksek saflıkta elementel bor süperiletken MgB2 teknolojisinin en önemli bileşenidir. Dünya’da en çok bor cevheri Türkiye’de bulunur.[1] Dünyada 4 önemli elementel bor üreticisi vardır: Höganas AB (Almanya), S.B. Boron (A.B.D), Thronox (A.B.D) ve Pavezyum Kimya (Türkiye).

Bor bileşiklerinin ana kullanım alanları, çamaşır tozunda beyazlatıcı olarak (sodyum perborat) ve ısı yalıtımında kullanılan cam elyafının boraks bileşeni olaraktır. Bor bileşiklerinin ayrıca, yüksek kuvvetli düşük ağırlıklı yapısal malzemelerde özelleşmiş rolleri vardır. Camlar ve seramiklerde onların ısı şokuna dayanıklı olması için kullanılır. Bor içeren reaktanlar organik bileşiklerin sentezinde kullanılırlar, ve bor içermeyen bazı ilaçların yapımında ara ürün olurlar.

Biyolojide boratlar memelilere düşük düzeyde toksiktir (sofra tuzu kadar) ama eklem bacaklılarda çok daha etkilidirler. Bor içeren doğal bir antibiyotik bilinmektedir. Bitkilerde az miktarda bor hücre duvarının sertleşmesi için gereklidir, bu yüzden toprakta borun varlığı bitki büyümesi için gereklidir. Deneylerde borun hayvanlarda da eser seviyede dahi olsa gerekli bir element olduğu bulunmuştur, ama hayvan fizyolojisindeki rolü bilinmemektedir.

Kullanım Yerleri

Bor mineralleri, sanayide sayısız denecek kadar çok çeşitli işlerde kullanılmaktadır. Bor minerallerinden elde edilen boraks ve borik asit; özellikle nükleer alanda, savunma sanayisinde, jet ve roket yakıtı, sabun, deterjan, lehim, fotoğrafçılık, tekstil boyaları, cam elyafı ve genellikle kâğıt sanayinde kullanılmaktadır.

Savunma sanayii

Bor Karbür (B4C)‘ bileşeninin olağanüstü sertliğinden dolayı tank zırhında ve kurşun geçirmez yeleklerde kullanılmaktadır. Mohs sertlik skalasında 9,5 derecesi vardır, elmastan sonra bilinen en sert malzemelerden biridir[2]. “Titan diborür” (TiB2) yeni nesil bor tabanlı zırh malzemesi olarak kullanılmaktadır.

Enerjetik Malzemeler

Elementel bor hacimsel olarak en yüksek enerji yoğunluğuna sahip elementtir. Bu sebeple özellikle katı yakıt uygulamalarında ana enerji kaynağı olarak kullanılır. Elementel bor‘un yanma verimliliği saf oksijen ortamında dahi %70’ler seviyesinde kalmaktadır. Bunun sebebi, yanma sırasında oluşan camsı bor oksit tabakasının element yüzeyini kaplayarak yanma ve oksijen penetrasyonunu engellemesidir. Elementel bor‘un yanma verimini arttırmak için Mg ve Al gibi elementlerle kaplanması veya bu elementlerle yaptığı bileşikler (MgB2AlB2AlB12AlMgB2) enerjetik malzeme uygulamalarında kullanılmaktadır.

Cam sanayii

Bor; pencere camı, şişe camı vb. sanayilerde ender hallerde kullanılmaktadır. Özel camlarda ise borik asit vazgeçilemeyen bir unsur olup, rafine sulu/susuz boraks, borik asit veya kolemanit/boraks gibi doğal haliyle kullanılmaktadır. Çok özel durumlarda potasyum pentaborat ve bor oksitler kullanılmaktadır. Bor, ergimiş haldeki cam ara mamulüne katıldığında onun viskozitesini, yüzey sertliğini ve dayanıklılığını artırdığından ısıya karşı izolasyonunun gerekli görüldüğü cam mamüllerine katılmaktadır.

Cam elyafı

Ergimiş cama % 7 borik oksit verecek şekilde boraks pentahidrat veya üleksit- probertit katılmaktadır. Maliyetine bağlı olarak sulu veya susuz tipleri kullanılmakta, bazı hallerde de borik asitten yararlanılmaktadır. Arzulanan yalıtım derecesine göre çeşitli spesifikasyonlar tanımlanır: R-1, R-7 gibi. Roll, loft veya sünger halinde imal edilmektedir. Binalarda yalıtım amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Hafifliği, fiyatının düşüklüğü, gerilmeye olan direnci ve kimyasal etkilere dayanıklılığı nedeniyle plastiklerde, sanayi elyaf vb. de, lastik ve kağıtta yer edinmiş olan cam elyaf, kullanıldığı malzemelere sertlik ve dayanıklılık kazandırmaktadır. Böylece sertleşmiş plastikler otomotiv, uçak sanayilerinde, çelik ve diğer metalleri ikame etmeye başlamıştır. Ayrıca spor malzemelerinde de (kayaklar, tenis raketleri vb.) kullanılmaktadır. Yapılmakta olan araştırmalar yeni kullanım alanlarının da olacağını göstermektedir. Trafik işaretleri, karayolu onarımı birer örnek olarak verilebilir. Bu gibi mamullerde E camı kullanıldığından, rafine kolemanit tercih edilmektedir. E tipi cam elyafı, en çok kullanılan tür olup % 90 uygulamada tercih edilmektedir. İngiltere’de oto başına 75 kg cam yünü tüketilmektedir. Fransa’da Renault firması, üzerine poliyester paneller monte edilen metal şasi imalatına girişmiştir. B2O3‘e olan toplam talebin ABD’de % 13’ü, B. Avrupa’da % 7’si bu tür elyaftan karşılanmaktadır. Otomobillerde borun kullanılması, arabaların ağırlığını azaltmakta ve dolayısıyla yakıt tüketimini azaltmaktadır. Ayrıca, araçlarda paslanmayı geciktirmektedir.

Optik Cam Elyafı

Işık fotonlarının etkin biçimde transferini sağlamaktadır. İngiliz Felecon’un ürettiği yeni bir elyaf saniyede 140 milyon baytı 27 km. uzağa taşıyabilmektedir. Bu lifler % 6 borik asit ihtiva etmektedir. Phillips’in Hollanda’daki fabrikasında bu lifler üretilmektedir.

Borosilikat Camlar: Camın ısıya dayanmasını, cam imalatı sırasında çabuk ergimesini ve devitrifikasyonun önlenmesini sağlayan bor; yansıtma, kırma, parlama gibi özelliklerini de arttırmaktadır. Bor, camı asite ve çizilmeye karşı korur. Cam tipine bağlı olarak; cam eriğinin % 0.5 ile % 0.23’ü bor oksitten oluşmaktadır. Örneğin Pyrex’de % 13,5 B2O3 vardır. Genellikle cama boraks, kolemanit, borik asit halinde karma olarak ilave edilmektedir. Otolar, fırınlar, çamaşır makineları, çanak/çömlek vb. de bu tür camlar tercih edilmektedir. ABD’de bu tür cam üreten 100’e yakın firma vardır. Biri de Corning Glass Works’dur. General Electric, Andron Hocking önemliler arasında yer almaktadır.

Seramik Sanayii

Emayelerin vizkozitesini ve doygunlaşma ısısını azaltan borik oksit % 20’ye kadar kullanılabilmektedir. Özellikle emayeye katılan hammaddelerin % 17-32’si borik oksit olup, sulu boraks tercih edilir. Bazı hallerde borik oksit veya susuz boraks da kullanılır. Metalle kaplanan emaye onun paslanmasını önler ve görünüşüne güzellik katar. Çelik, aluminyum, bakır, altın ve gümüş emaye ile kaplanabilir. Emaye asite karşı dayanıklılığı arttırır. Mutfak aletlerinin çoğu emaye kaplamalıdır. Banyolar, kimya sanayi teçhizatı, su tankları, silahlar vb. de kaplanır. 1997 yılında Batı ‘nın seramik endüstrisinin borat tüketimi 69.000 ton civarında gerçekleşmiştir. Seramiği çizilmeye karşı dayanıklı kılan bor, % 3-24 miktarında kolemanit halinde sırlara katılır.

Temizleme ve Beyazlatma Sanayii

Sabun ve deterjanlara mikrop öldürücü (jermisit) ve su yumuşatıcı etkisi nedeniyle % 10 boraks dekahidrat ve beyazlatıcı etkisini artırmak için toz deterjanlara % 10-20 oranında sodyum perborat katılmaktadır.

Çamaşır yıkamada kullanılan deterjanlara katılan sodyum perborat (NaBO2H2O2.3H2O) aktifbir oksijen kaynağı olduğundan etkili bir ağartıcıdır. Perboratların çamaşır yıkamada klorlu temizleyicilerin yerini alması sıcak veya soğuk su kullanımına bağlıdır. Çünkü perboratlar ancak55 °C’nin üstünde aktif hale geçerler. Ancak, ABD’de kullanılan aktivatör(tetracetylethylenediamine) kullanımı ile bu sorun giderilmeye çalışılmıştır. 1997 yılı deterjan sanayiindeki bor tüketimi; Batı Avrupa’da 242.000 ton ve Kuzey Amerika’da ise 21.000 ton’dur. Batı Avrupa’da tüketilen borun % 35’i, Doğu Avrupa’da ise %5’i deterjan sanayiinde kullanılmaktadır. Dünya perborat talebinin %86’sı Batı Avrupa tarafından tüketilmektedir.

Yanmayı Önleyici (Geciktirici) Maddeler

Borik asit ve boratlar selülozik maddelere, ateşe karşı dayanıklılık sağlarlar. Tutuşma sıcaklığına gelmeden selülozdaki su moleküllerini uzaklaştırırlar ve oluşan kömürün yüzeyini kaplayarak daha ileri bir yanmayı engellerler.Ateşe dayanıklı madde olarak selülozik yalıtım maddelerinin kullanımı borik asit artmasına yol açmıştır. ABD’de kullanılmakla birlikte, son yıllarda çok fazla yaygınlaşmamıştır.Bor bileşikleri plastiklerde yanmayı önleyici olarak giderek artan oranlarda kullanılmaktadır. Bu amaç için kullanılan bor bileşiklerinin başında çinko borat, baryum metaborat, borfosfatlar ve amonyum fluoborat gelir.

Tarım

Bor mineralleri bitki örtüsünün gelişmesini artırmak veya önlemek maksadıyla kullanılmaktadır. Bor, değişken ölçülerde, birçok bitkinin temel besin maddesidir. Bor eksikliği görülen bitkiler arasında yumru köklü bitkiler (özellikle şeker pancarı) kaba yoncalar, alfaalfalar, meyve ağaçları, üzüm, zeytin, kahve, tütün ve pamuk sayılmaktadır. Bu gibi hallerde susuz boraks ve boraks pentahidrat içeren karışık bir gübre kullanılmaktadır. Bu da, suda çok eriyebilen sodyum pentaborat (NaB5O8.5H2O) veya disodyum oktaboratın (Na2B8O13) mahsulün üzerine püskürtülmesi suretiyle uygulanmaktadır.

Bor, sodyum klorat ve bromosol gibi bileşiklerle birlikte otların temizlenmesi veya toprağın sterilleştirilmesi gereken durumlarda da kullanılmaktadır.

Metalurji

Boratlar yüksek sıcaklıklarda düzgün, yapışkan, koruyucu ve temiz, çapaksız bir sıvı oluşturma özelliği nedeniyle demir dışı metal sanayiinde koruyucu bir cüruf oluşturucu ve ergitmeyi hızlandırıcı madde olarak kullanılmaktadır.

Bor bileşikleri, elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde sarf edilmektedir. Borik asit nikel kaplamada, fluoboratlar ve fluoborik asitler ise; kalay kurşun, bakır, nikel gibi demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır. Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm bor ilavesi çeliğin sertleştirilebilme niteliğini geliştirmektedir.

Nükleer Uygulamalar

Atom reaktörlerinde borlu çelikler, bor karbürler ve titanbor alaşımları kullanılır. Paslanmaz borlu çelik, nötron absorbanı olarak tercih edilmektedir. Yaklaşık her bir bor atomu bir nötron absorbe etmektedir.

Atom reaktörlerinin kontrol sistemleri ile soğutma havuzlarında ve reaktörün alarm ile kapatılmasında (10B) bor kullanılır.

Ayrıca, nükleer atıkların depolanması için kolemanit kullanılmaktadır.

Enerji Depolama

Termal storage pillerindeki, Sodyum Sülfat ve su ile yaklaşık %3 ağırlıktaki boraks dekahidratın kimyasal karışımı gündüz güneş enerjisini depolayıp, gece ısınma amacıyla kullanılabilmektedir. Ayrıca, binalarda tavan malzemesine konulduğu takdirde güneş ışınlarını emerek, evlerin ısınmasını sağlayabilmektedir.

Ayrıca, bor, demir ve nadir toprak elementleri kombinasyonu (METGLAS) % 70 enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu güçlü manyetik ürün; bilgisayar disk sürücüleri, otomobillerde direkt akım- motorları ve ev eşyaları ile portatif güç aletlerinde kullanılmaktadır.

Ayrıca otomobillerde antifriz olarak ve hidrolik sistemlerde de kullanılmaktadır.

Atık Temizleme

Sodyum borohidrat, atık sulardaki cıva, kurşun, gümüş gibi ağır metallerin sulardan temizlenmesi amacıyla kullanılmaktadır.

Yakıt

Sodyum tetraborat, özel uygulamalarda yakıt katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Daha önce Amerikan Donanması tarafından uçak yakıtı olarak kullanılmıştır.

Karboranlar için Amerikan Deniz Araştırma Ofisi ve Amerikan Ordusu tarafından katı roket yakıtı olarak kullanılması için araştırmalar yapılmıştır. Şu anda Amerikan askeri ihtiyacı ise Callery Chemical Co. tarafından işletilmekte olan tesisten karşılanmaktadır. Diboran (B2H6) ve Pentaboran (B5H9) gibi bor hidratlar; uçaklarda yüksek performanslı potansiyel yakıt olarak araştırılmışlardır. Boraneler Hidrojenle karşılaştırıldığında daha yüksek performansla yanmaktadır. Fakat onlar, pahalı, toksik ve yakıldığında açığa çıkan bor oksit çevresel açıdan uygun değildir. Amerikan Hükümeti, 1950 sonlarında borlu yakıtlar için 300 milyon US $ ayırmıştır, ancak program 1960 başlarında iptal edilmiştir.

Sağlık

BNCT (Boron Neutron Capture Therapy) kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle; beyin kanserlerinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesinde kullanılmakta ve sağlıklı hücrelere zararının minimum düzeyde olması nedeniyle tercih nedeni olabilmektedir. Ayrıca, insan vücudunda normalde bulunan bor, bazı ülkelerde tabletler şeklinde üretilmeye başlanmıştır.

Diğer Kullanım Alanları

Ahşap malzeme korunması için sodyum oktaborat kullanılır. % 30’luk sodyum oktaborat çözeltisi ile muamele görmüş tahta malzeme yavaş yavaş kurutulursa bozunmadan ve küllenmeden uzun süre kullanılabilir.

Silisyum üretiminde bor triklorür, polimer sanayiinde, esterleme ve alkilleme işlemlerinde ve etil benzen üretiminde bor trifluorür katalizör olarak kullanılmaktadır.

Bor karbür ve bor nitrür; döküm çeperlerinde yüksek sıcaklığa dayanıklı (refrakter) malzeme püskürtme memelerinde de aşınmaya dayanıklı (abrasif) malzeme olarak kullanılan önemli bileşiklerdir.

Araçların soğutma sistemlerinde korozyonu önlemek üzere boraks, antifiriz karışımına katkı maddesi olarak da kullanılır.

Tekstil sanayiinde, nişastalı yapıştırıcıların viskozitlerinin ayarlanmasında, kazeinli yapıştırıcıların çözücülerinde, proteinlerin ayrıştırılmasında yardımcı madde boru ve tel çekmede akıcılığı sağlayıcı madde, dericilikte kireç çöktürücü madde olarak boraks kullanılmaktadır.

Bor kimyası

Bor elementi boş bir p orbitaline sahip olduğu için elektronca fakirdir. Bu nedenle genelde lewis asidi olarak davranır, başka bir deyişle elektron zengini bileşiklerle kolayca bağlanarak elektron ihtiyacını giderir. Ayrıca bor, metal olmayan elementler arasında en düşük elektronegativiteye sahip olduğundan reaksiyonlarda genelde elektronlarını kaybeder, başka bir deyişle yükseltgenir.

Borun temel cevherleri; kernit (Na2B4O7.4H2O), boraks (Na2B4O7.10H2O), kolemanit (Ca2B6O11.5H2O) ve uleksit (NaCaB5O9.8H2O) gibi boratlardır. Bor elementi, periyodik sistemin 3. grubunun başında yer alır. Elmastan sonra en sert madde olan ametal bor gri-siyah kristalin veya amorf mikrokristalin, yeşilimsi sarı renkli bir yapıda olup başlıca özellikleri aşağıdaki gibidir.

  • Periyodik sırası : 5
  • Atom ağırlığı : 10.82 g/mol
  • Izotopları
    • 10B : % 19.57
    • 11B : % 80.43
  • Termik nötron absorbsiyon kesidi
    • 10B : 40.10 barn
    • 11B : 07.5 barn
  • Kristal yapısı : Tetragonal-Hekzagonal
  • Yoğunluğu
    • Kristalin : 2.33 g/cm3
    • Amorf : 2.34 g/cm3
    • Erime Noktası : 2190 °C (-20 °C)
  • Sertliği : 9.3 Mohs

Bor bileşiklerinin yaygın kullanımları ve borun element olarak erken tanımlanmış olmasına karşın, bor kimyası çalışmaları nispeten kısıtlı bir alanda sürdürülmüştür. Bunun nedenleri, bor bileşiklerinin hidroliz veya oksidasyona yönelik stabil olmayan nitelikleri ve malzemelerin birçoğunun kullanımındaki yapısal zorluklarıydı. Nihayet Stock, ünlü deneysel vakum tekniğini geliştirince bor kimyasının araştırılmasında yeni bir kapı aralandı.

Grup IIIA elementlerinden sadece bor bir ametaldir. Bu gruptaki diğer elementler; alüminyumgalyumindiyum ve talyumdur. Bor, gruptaki diğer elementlerden çok daha küçük bir atomdur. Bu durum, ametal bor ve metal özellikteki diğer grup elemanları arasında belirli farklılıklara neden olur.

Ga, In ve Tl’un atom büyüklükleri periyodik sınıflandırmada de atom yarıçapı bu elementlerin artan atom numaralarıyla birlikte artmaz. Bu elementlerin göreceli şekilde küçük oluşları gruptan aşağı inerken bile beklenen şekilde azalmayan nispeten yüksek iyonizasyon potansiyeli içermelerine neden olur.

Dünyanın en zengin boraks yatakları Türkiye‘nin orta ve batı bölgeleridir. Balıkesir‘de Sultançayırı ve BigadiçEskişehir‘de Seyitgazi (Kırka) ve Kütahya‘da Hisarcık ve Emet önemli çıkarım alanlarıdır.

Türkiye’de büyük çapta boraks üretimi, 1968’de Bandırma‘da Etibank Boraks ve asitborik fabrikalarında, önce kolemanitten başlayarak yapılmıştır. Öğütülmüş kalsine kolemanit, Na2CO3 ve NaHCO3 ile reaksiyona sokulur, tepkime sonucu oluşan CaCO3 çamurunun süzülmesiyle geriye kalan ana çözelti kristallendirilir, ayrılan kristaller kurutulur ve torbalanır.

ABDKaliforniya‘da bazı tuzlu su çözeltilerinde % 2,0 kadar boraks bulunur. Borakslı göllerden itibaren sadece bir kristallendirme işlemiyle elde edilen üründe, sodalı su ile yapılan tekrar kristallendirmeler yardımıyla saf hale getirilir. Borik asitin zayıf bir asit olması nedeniyle boraks, su etkisiyle kısmen hidrolize uğrar; dolayısıyla meydana gelen boraks kristallerinin bir kısmının hidrolizini önlemek için, boraksın sodyum karbonat eşliğinde kristallendirilmesi gerekir.2(2CaO.3B2O3) + 4NaHCO3 + Na2CO3 + 28H2O › 3Na2B4O7.10H2O + 4CaCO3 + CO

Bor’un İnsan Sağlığı Açısından Önemi / Doç. Dr. Mükerrem Şahin

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünde akademisyen olarak görev yapmaktayım. Uzun yıllardır Bor ve Hidrojen enerjisi konusunda araştırmalar ve çalışmalar yürütmekteyim. Bor ve Hidrojen enerjisi odaklı AR-GE faaliyetlerimizi Ankara Kalkınma Ajansı desteği ile kurduğumuz bir laboratuvarda uzman bir ekip ile yürütmekteyiz.

Hizmet verdiğiniz sektörler ve yaptığınız çalışmalar nelerdir?

Bor ülkemiz için oldukça önemli. Roket yakıtından özel paslanmaz çeliklere, zırh malzemesinden özel sert kesicilere, fren balata malzemesinden yapılar için izolasyon malzemesine, cam yünlerinden yanmaz ahşap ve kumaşa, cam sanayisinden gübre sanayisine, süper iletkenlerden kanser tedavisine kadar birçok alanda özel Bor bileşikleri kullanılmaktadır. 15 yıldır yaptığımız birçok çalışmada değişik Bor ürünleri geliştirmeyi ve sanayinin kullanımına sunmayı başardık. Ancak yüksek teknoloji Bor ürünlerinin ülkemizde tüketimi oldukça azdır. Bu nedenle ticarileşecek ürünün yurtdışına satılması gereklidir. Hal böyle olunca uluslararası rekabet ve Çin faktörü devreye girmektedir. Bor katkılı ürünler sentezleyip uzun zamandır sanayinin kullanımına sunuyorduk. Son birkaç yıldır yaptığımız araştırmalar ve çalışmalar neticesinde sağlık sektörüne de ürünler sunmaya başladık. Bor’un enerji ve yakıt özelliği gösteren birçok bileşiğini sentezlemeyi başardık. Bunlar arasında en önemlileri yağlama ajanı olarak kullanılan Bor esterleri, araç yakıt katkısı olarak kullanılan hidrojen Bor bileşikleri ile roket yakıt katkısı olarak kullanılan Elementer Bor’dur. Ürünlerimizi markalaştırarak sektöre arz ediyoruz. Ürün portföyümüzü www.drocta.com.tr adlı sitede bir arada daha net görebilirsiniz. Bor ülkemiz için önemli bir maden. Biz bu madeni kullanarak daha yüksek katma değere sahip ürünler üretip ticarileştirme hedefini seçtik. Bu yolda emin adımlar ile yürüyoruz.

Ticarileştirdiğiniz Bor ürünleri nelerdir? – Sipariş

Otomotiv yakıt katkısı olan Octamix, otomotiv yağ katkısı olan Octamin ve roket yakıt bileşeni olan Elementer Bor ticari faza geçirdiğimiz ürünlerdendir. Ayrıca Green Fire adı altında dizel, benzin ve LPG’li araçlara monte edilebilen bir yakıt kitimiz var. Bu kit kısaca araçlara takılabiliyor. İçerisine konulan Bor katkılı solüsyon sayesinde içten yanmalı motorlarda tasarruf edilmesini sağlamaktadır. Ancak en önemli ve bir o kadar da ülkemizde çok az bilinen sağlık Bor ürünleri bunlar arasında en önemlisidir. Eklem romatizması, kas tendon yırtıkları, menisküs yaralanmaları, baş, diş ve kulunç gibi ağrılarda kullanılacak özel bir bitkisel karışım olan Bor-Jel ilk ürünümüzdür. Bununla birlikte vücutta Bor eksikliğini giderecek özel bir karışım olan Bor-Lösung ve Alzheimer’a karşı geliştirdiğimiz altın tanecikleri ihtiva eden Altın-Bor ismi ile ticarileştirdiğimiz ürünler, aldığımız 13 patent arasında önemli bir yere sahiptir.

Sağlık her insanı ilgilendiren bir konu ama siz bunun içine bir de Bor elementini katarak daha da dikkat çekici hale getirmişsiniz. Sağlık ve Bor konusunu biraz daha ayrıntılı açıklar mısınız? Borpolis

Yapılan araştırmalar doğrultusunda Bor’un insan sağlığına önemli ölçüde katkı sağladığı görülmektedir. İnsan vücudunda düşük miktarlarda ihtiyaç duyulan Bor; besinler ve su yoluyla dışardan alınan bir mineraldir. 1981 yılında sağlık sektöründe yapılan araştırmalar doğrultusunda Bor ürünlerinin insan vücudunda olumlu etkilere yol açtığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, sağlık sektöründe de her geçen gün yaygın bir kullanım alanına erişen Bor; birçok tedavide kullanılarak etkin sonuçlar vermeye başlamıştır. İnsan vücudunda olumlu etkileri kanıtlanmaya devam edilen Bor; besinler yoluyla tüketildiğinde halsizlik ve stres oluşumunu minimum seviyeye indirmektedir. Ayrıca, prostat kanserinin önlenmesi tedavisinde, göz iltihaplarının sterilizasyonunda, merhem yapımında ve özellikle beyin kanseri tedavisinde etkin olarak kullanılmaktadır.

Bor ürünlerinin kullanıldığı sağlık sektöründe yapılan araştırmalarda; Bor’un insan vücudunda bakır, magnezyum ve benzeri elementlerin emilimini artırmasından dolayı kemiklerin güçlendiği gözlemlenmiştir. Bu durum ağrıların azalmasına ve kemik yapısının güçlenmesine yardımcı olmaktadır. İnsan metabolizmasında kalsiyum, magnezyum ve fosfor dengesini ayarlayan Bor; fosfor dengesini de optimum seviyeye getirerek kasların ve beyin fonksiyonlarının gelişmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca Bor; osteoporoz tedavilerinde, alerjik hastalıklarda, psikiyatride, kemik gelişiminde, artritte (iltihaplı romatizma tedavisinde) ve menopoz tedavisinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Beyin kanserinin iyileştirilmesi tedavisinde etkin olarak kullanılan Borlu Nötron Yakalama yöntemiyle; hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesi ve sağlıklı hücrelere zararının minimum düzeyde tutulmasına yardımcı olmaktadır.

Bilimsel araştırmalarla sürdürülmeye devam edilen canlıların yaşamlarında gerekli bir element olan Bor; insan sağlığına sağladığı katkılarla sağlık sektöründe giderek önemli bir konuma erişmektedir. Bor ürünlerinin doğada benzeri olmayan özellikleri sayesinde yerinin doldurulması neredeyse imkânsızdır. Günümüzde yapılan araştırma sonuçları bir insanın günlük olarak belirli miktarlarda Bor elementine ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamada; yetişkin sağlıklı bireylerin beslenme yolu ile 1-13 mg Bor tüketebileceği belirlenmiştir.

Bor insan vücuduna dışarıdan alınıyor. Bu gıdaları düzenli alırsak Bor’ca zengin bir diyet yapmış oluruz. Ancak bu o kadar kolay değil, hem pahalı hem de düzenli olarak böyle beslenmek sürdürülebilir değil.

Bor nelere iyi geliyor? Düzenli Bor almanın faydasını biraz daha açar mısınız?

Bor sağlık alanında yapılan çalışmalar bize Bor’un 12 ana alanda etkisinden bahsetmektedir. Son yıllarda yapılan bu araştırmalar neticesinde şu bilgiler elde edilmiştir:

• Düzenli Bor kullanımı uzun ve kısa süreli belleği güçlendirir. Aynı zamanda beyin fonksiyonlarını geliştirirken yaşlanmayı geciktirir.

• Bor’un antienflamatuar etkiye sahip olması artirit, osteoartirit gibi romatizmal hastalıkların tedavisine yardımcı olur.

• Bor’un antimikrobiyal etkisi mantar ve bakteri enfeksiyonların iyileşmesinde etkilidir.

• Araştırmaların bazıları Bor eksikliğinin insülin direncini artırdığını ve şeker hastalığına yakalanma riskini çoğalttığını söylemiştir.

• Klinik bir çalışmada düzenli Bor kullanımının böbrek taşı olanlarda taşın küçülmesi ve kolaylıkla düşürülmesi gözlemlenmiştir.

• Bor metabolik faaliyetleri hızlandırırken yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Kemiklerin daha hızlı büyümesine ve dışarıdan alınan magnezyum gibi besin takviyelerinin vücutta daha etkin emilimini sağlar.

• Oksidatif stres vücudumuzun baş etmek zorunda olduğu önemli bir problemdir. Bor sisteme bir elektron ekleyerek serbest radikallerin oranını azaltır. Vücudumuzu hastalıklara karşı dirençli hale getirir.

• D vitamini eksikliği ülkemiz için önemli bir sorundur. Yapılan bir çalışmada D vitamini eksikliği bulunan hastalara 60 gün boyunca 6 mg Bor verilmiş ve hastaların %90’ında vitamin D3 serum seviyelerinin %24 artığı belirlenmiştir.

• Menopoz döneminde Bor kullanımı östrojen düşüklüğüne bağlı stres ve depresif ruh hali değişiklikleri, ateş basması gibi sorunların en aza inmesini sağlar. Östrojen düzeylerini artırır.

• Bor kullanımının erkeklerde testosteron seviyesini yükselttiği ve testosteron yıkımını azalttığı gözlemlenmiştir.

• Bazı çalışmalarda Bor kullanımının prostat ve göğüs kanseri hücrelerinin büyümesini engellediği ve prostat kanserine yakalanma riskini oldukça azalttığı görülmüştür.

• Bor, kemik yoğunluğunu artırırken kalsiyum magnezyum ve fosfor gibi minerallerin kemiğe bağlanmasını kolaylaştırır. Ayrıca kemik erimesine karşı savaşır.

Peki, biz gerekli Bor ihtiyacını besinler dışında nasıl alacağız. Geliştirdiğiniz ve ticari markanız olan Bor-Jel Bor ihtiyacını karşılar mı?

Bor’u insan vücuduna birçok şekilde alabiliriz. Ancak en kolay yöntem haricen almaktır. Yaptığımız araştırmalar neticesinde vücuda Bor’u kolayca deri yolu ile alabilen bir formülüzasyon geliştirdik. Bu karışımda insan vücudu için önemli tedavi destek ürünlerini bir arada derledik. Bitkisel karışım; sarı kantaron, biberiye, defne, kekik, nane gibi mucize bitkilerin ekstreleri ile ısırgan özü ve atkestanesi özü içerir. Ayrıca bu karışım magnezyum yağı içermektedir. Böylece vücuda daha kolay Bor alınabilir ve birçok tedavide destekleyici olarak kullanılabilir.

Bor-Jel nedir, nasıl kullanılır ve hangi tedavilerde destek olarak işe yarar, bizi bilgilendirir misiniz?

Bor-Jel hakkında daha detaylı bilgiye www.borjel.com internet adresinden ulaşmak mümkündür. Ama özetle bu karışım; romatoid artrit, eklem romatizması, kas ve tendon yırtıkları, menisküs yaralanmaları ile egzama, cilt ve parmak arası mantarları gibi problemlerde kullanılıyor. Bunun haricinde baş, kol, diz, eklem ağrıları ile migrende kullanılabilir.

Bor’un sağlık alanında kullanımı çok ilgi çekici. Bu konuda daha detaylı bilgileri nasıl edinebiliriz? Ayrıca başka eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bor ve sağlık konulu makale ve kitapları internet sitemizden yayınlamaktayız, isteyen buradan inceleyebilir. Sağlık Bor ürünlerinin katma değeri de en az enerji Bor ürünleri kadardır. Ülkemiz için bu oldukça önemlidir. Ancak yeni yeni duyulmaya başlanıyor. Oysa ki Bor’un sağlıkta kullanımı ile ilgili literatür bilgileri 100 yıldan daha eskidir. Biz burada bir öncülük görevi ifa etmek istiyoruz. Bu konuda birçok yeni çalışmamız vardır. Yakında kamuoyu ile paylaşacağız.

Destekleyici ve tamamlayıcı tıp uygulamaları artık ülkemizde de yasal bir temele oturtuluyor. Bu bize umut veriyor. Zira birçok hastalığın tedavisinde doğanın kendisine başvurmaktan daha doğru ne olabilir? Bu kapsamda Bor ürünlerinin de yakın zamanda gereken değeri göreceğini umuyoruz. Bize bu fırsatı verdiğiniz için size şükranlarımızı sunuyorum. Sağlıcakla kalın.

Add to cart